2 Eylül 2014 Salı

Kaktüs Köşesi : Nesin Vakfı Matematik Köyü / Şirince 6 Temmuz 2014

Bir gün kaktüs sever bir öğretmen bakıp büyüttüğü yaş almış kaktüslerini Matematik Köyün'e Aziz Nesin'e vefa borcu nedeniyle bağışlamak istemiş. Bu değerli düşünceyi paylaşıp, yardım istemiş. Bu incelikli hikaye böyle başlamış!
Neden vefa borcu? Aziz Nesin, o küçük bedeninde büyü bir yürektir. Onun hikayeleri, yarını aydınlatmaya çocuklarımızın geleceğine bir ışık olmaya çalışmış, küçüklere olduğu kadar "büyükler için masallar" yazmış, belirsiz bir ironi ile toplum eleştirisi yapmış, mizahı zekice kullanmış, hepsinden önemlisi bu topluma mal olmuş hikayelerdir. Biz Nesin hikayeleri ile büyüdük. Ona vefa borcumuz var!

Şirince'deki Matematik Köyü'nün bahçesindeki bir köşede kendi ellerimiz ile büyüttüğümüz çocuklarımız olan kaktüslerimiz işte böyle manevi bir çalışmaya alet oldular! Hiç bir ticari değeri taşımazlar! Bu çalışmayı anlamlı kılarak, Aziz Nesin'in vefatı olan 6 Temmuz'da gerçekleştirmek istedik.

Aziz Nesin'e ait hafızamdan çıkmayan bir kaç anekdotu aktarmak isterim. 
Bunlardan biri soy adı ile ilgili olanı :
1934 yılından soyadı kanunu çıktı, her Türk kendine bir soyadı alacaktı. Herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı.
Dünyanın en cimrileri 'eliaçık'
Dünyanın en korkakları 'yürekli'
Dünyanın en tembelleri 'çalışkan gibi soyadları aldılar.
Bir mektup yazabilecek zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine 'çevikel' soyadını almıştı. Irkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle Türklüğü karışık olanlar ırkçılığı anlatan soyadları kapışıyorlardı.
Her türlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından kendime 'nesin' soyadını aldım. Herkes 'nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.
Bir başkası : 
Aziz Nesin doğduğunda yoksul doğmuş, yoksul büyümüş. Bütün yaşamı boyunca da yoksul yaşamış. O parayı kendisi için değil başkaları için kazanmak istemiş. Başkaları mutlu olsun, başkaları okusun diye! Bir gün vakfının kapılarını çocuklarına açma zamanı geldiğinde ilk yemekte belki de atadan kalma tek maddi değeri olan altın yemek takımını çıkarmış ve vakıftaki çocukları da altın çatal kaşık ile yemek yesin diye! Yoksulluktan intikam almak istemiş! Böyle zengin yürekli bir adammış bizim Aziz Nesin'imiz.
Ve : 
Nesin vasiyet etmiş. "Benden arta kalan son varlığım cesedim tıp öğrencilerine kadavra olsun. Neyim varsa, neyim olmuşsa, neler yapıp üretebilmişsem, her şeyimden herkes sonuna kadar yararlanabilsin, hiç bir şeyim ziyan olmasın boşa gitmesin istiyorum. Üzerinde tıp öğrencilerinin ders gördükten sonra kadavramın, hiç cenaze tören yapılmadan Nesin Vakfı'nın bahçesinin herhangi bir yerine gömülmesini ve o yere taş ya da tümsek gibi herhangi bir işaret konulmasını istemiyorum. Çiçek filan da konulmasın! Göremeyeceğim, koklayamayacağım çiçeklerin cesedimin gömüldüğü toprak üstünde çürümelerine acırım" demiş.
Sonrasında ne mi olmuş. Bunu oğlu sevgili Ali Nesin'in kendi ağzından dinledik. Cenaze hikayesi de kitaplarındaki mizahı taşıyor. Vakfın bahçesine gömülme kararı alınıyor. Greyder gelip 6-7 çukur açıyor. Yukarıda helikopter dolaşıyor basından. Aziz Nesin'in naaşı ambulansta bekliyor gizlice. Ali ve Ahmet Nesin ön kapıya çıkıyorlar. Gazeteci ordusu....Onlar gazetecileri oyalamak için ropörtaj yaparken, cenazeyi indiren çocuğa tembih ediliyor çukurun yeri. Greyder çukuru kapatırken helikopter geliyor. Hemen diğer çukurlarda kapattırılıyor. Helikopter nerede olduğunu keşfedemeden bütün çukurlara toprak atılmaya başlanıyor. Mezar kapanıyor. Şimdi bile çocukları ve bir kaç dost dışında mezar yeri bilinmez. Aziz Nesin burada yatıyor diyemediler! Üstünde çocuklar oynuyor!
Bir tohum verdin
Çiçeğini al
Bir çekirdek verdin
ağacını al
Bir dal verdin
ormanını al
Dünyamı verdim sana
Bende kal
A.N.

28 Haziran 2014 Cumartesi

Tohum Denemeleri-I

Kaktüste çiçeklenme ve tohum verme, uygun yetişme koşullarının yanı sıra (uygun koşul : ışık-ısı-toprak-sulama-gübreleme-yetiştiği coğrafya gibi temel etmenler) bitkinin olgunlaşması ile doğru orantılıdır. Kaktüs ve sukkulent bakımına yeni başlayan pek çok arkadaşım parmak kadar kaktüsün çiçeklenmediğinden şikayet ediyor. Halbuki kaktüs belli bir yaşa ve ebada geldiğinde olgunlaşmış olur. Bu sürecin ne kadar olduğuna dair genel bir kural yoktur. Kaktüs ailesine bağlı her cinsin kendine özgü gelişim ve olgunlaşma süreci vardır ve değişkenlik gösterir. Bu durum sukkulentler için de aynıdır.
Sizlerle paylaşacağım tohum macerası ilk tohum denemem olup, Asclepideceae ailesine ait Ceropegia sandersonii ve Rhytidocaulon macrolobum cinslerinden elde ettiğim tohumlardır. Bu iki cinsin tohumlarını taşıyan bir tohum kapsülü vardır ve bu kapsülün içinde gelişir. Belli bir olgunluğa geldiğinde kapsül, aynı doğada olduğu üzere, kendiliğinden patlar ve tohumlar etrafa uçuşarak uygun koşulların oluşması ile yeni bir hayat oluştururlar.
Tohum kapsüllerine örnek foto.
 "Rhytidocaulon macrolobum"
"Ceropegia sandersonii"
Tohum kapsülünün kendiliğinden patlaması akabinde dikim de söz konusu olacaktır. Tohum kapsülünün patlaması bitkinin bulunduğu ortamın ısısına göre hız kazanır. Bahar aylarının sonunda, mesela Nisan ayında oluşmuş bir tohum kapsülü Haziran ortasında olgunlaşır ve patlar. Bitki sera ortamında ise; bitkinin bulunduğu ortam ısısı ayarlanıp ısı arttırılabilirse tohum kapsülünün patlaması ve tohumların ortaya çıkması hızlandırılmış olur.

Bazı bitkiler tohumlarını rüzgarla dağıtırak ürerler. Bunun için tohumun ya bir kanat formuna veya paraşüt benzeyen bir oluşuma ihtiyacı vardır. Tüylü paraşüt kısım doğada rüzgarın da etkisi ile uçuşarak tohumun dağılmasını sağlar ki özellikle kurak ve yarı kurak coğrafyalarda tohumların tüylü ya da kanatlı olması bu yüzdendir.
Kapsülden çıkan tohum paraşüt tohum sınıfına girer (Dispersal seed). Tohum, paraşüt oluşumunun ucunda çok belirgin kuru kabuk şeklindedir.

Bitki türlerine göre tohumlar taze ekilmelidir. Mesela echeveria tohumlarının taze ekilmesi gerektiğini biliyorum. Kaktüs ailesinin tırmanıcı sarılıcı bir üyesi olan Epiphyllum tohumu taze ekilmelidir. Asclepiad ailesine bağlı bazı cinslerin tohumları bekletilmeden tazeyken ekilmelidir. Bazı türlerin tohumları ise uygun saklama koşulları ile saklanmakta ve ekilme dönemi geldiğinde ekilmektedir. Bu nedenle tohum ekmeyi düşündüğünüz bitkinizin dikmeden önce hangi yöntemi tercih ettiğini araştırmalısınız. Aksi durumda tohum ekme başarısız olacaktır.

Tohum için hazırlanmış kabın altının delik olması tercih edilir. İhtiyacımız olan toprak, kumlu ve geçirgen olan kaktüs toprağıdır. Ekilecek tohum toprak yüzeyinin bir kaç mm altına hassas biçimde belli aralıklarla; örn: 5'er cm aralıkla yerleştirilmelidir. İşlem sonrası sulama tercihi, toprak yüzeyi fısfıslanarak ya da içinde iki üç parmak su konmuş daha genişçe bir kaba tohum kabını yerleştirerek altındaki deliklerden suyu çekmesini bekleme şeklindedir ki, benim de tercihim bu şekildedir. Böylelikle hassas biçimde dikilmiş minik tohumlar yerlerinden oynatılmamış olur. Toprağın kuruma aralığına göre su verme işlemi tekrar edilir. Tohumlar filiz verene ve belli bir olgunluğa ulaşana dek toprağın "ıslak değil" ama "nemli" kalması sağlanır. Tohum toprağı bir miktar nemli tutulması nedeniyle yüksek ihtimal olan mantara(fungus) maruz kalabilir. İlk dikim sonrası bir iki sulamada suya küçük bir miktar mantar ilacı ilave etmeyi tercih ederim.

Benim tohumlarım, gölge filesi ile gölgelenmiş sera ortamında Mayıs başı ekildi. 3-4 hafta içinde filizler patlayarak mevcut boyutuna geldi. Gövdenin bir süre daha gelişmesini ve köklerin kuvvetlenmesini bekledikten sonra uygun çaptaki üretim saksılarına aktaracağım. Bu aşamaya geldiğinde blogtan paylaşmaya devam edeceğim.

11 Haziran 2014 Çarşamba

Behçemden Sukkulent Köşeleri

İnsanların büyük borçlara girerek, sırf başkaları gibi olmak için kendilerini 30 katlı cam kaplı gökdelenlere demir ve beton yığınlarına hapsetme arzusunu hiç anlamadım. İstanbul'daki apartman dairesinden, Pınarlıbelen'deki köy evime 2011-2014. Şehrin mecburi olarak sunduğu sıkışık balkon ve pencere önlerinden, tüm yorgunluğuna rağmen, gök yüzüne toprağa rüzgara ve yağmura özgürce ulaştığım bahçemde 3 yıllık sukkulent maceramdan basit malzemelerle hazırlarken keyif veren köşeler yaratmak! Üç yıl önce kim söylese inanmazdım!
Petrosedum sediforme İstanbulun 7 prensinden biri ve en büyüğü olan Büyükada gezisinden. Başak gibi uzayan çiçek sapı ile ege bölgesinde de yaşamaya devam ediyor.
Arkadaki geniş saksıda xGraptoveria Fred Ives. Renk ve formu ile göz doldurduğu gibi dayanıklılığı ile dış mekan düzenlemelerinde sıkça tercih ediliyor. Tradescantia sillamontana, tüylü ve soft görüntüsü ile ege bahçelerinin vazgeçilmezi.
Arkadan öne; Crassula pubescens ssp. rattrayi, Crassula erosula campfire, Sedum nussbaumerianum. Yapımı basit sehpalar, düzgünce zımparalanmış ağaç kazıklar ve üstüne çakılan kontrplaklardan oluşmakta. (By Cevat Karaman)
 Buzlu mavi rengi ile çiçeklenmeye hazırlanan Echeveria glauca ve çarpıcı rengi ile Aeonium velour. Arka planda bahçeye dikilmiş bir Agave americana mediopicta.
 Bu ilginç ve dekoratif taşları, bölgemizin taşçısından çanakkale dere taşı olarak almıştım. İçlerinin yeterli derecede oyuk olması nedeniyle isteğe bağlı olarak suluk veya saksı olarak kullanılabiliyor.
 Gasteria bicolor liliputana
Tüm mesele doğada kendiliğinden içi oyulmuş bir kayaya ayağınızın tökezleyerek takılması :) Yaşadığım coğrafya bu tarz ilginç şekiller almış kaya ve taşlara dolu. Ben de içine kaktüs toprağı ile doldurup sedum palmeri ve haworthia cymbiformis diktim. Sert yaz sıcağında bir ağacın gölgesinde daha korunaklı.

27 Nisan 2014 Pazar

Epiphyllum Tohumu Nasıl Elde Edilir?

İki çiçeği birbirine sürtün
Bir çiçeğin dişil organı ile diğer çiçeğin erciğine sürtünmesini sağlayın
Tabiata bırakın işini yapsın
Koşullar uygunsa tohum kesesi oluşmaya başlar
Koşullar sağlanamadı ise tohum kesesi oluşmadan çiçek kuruyup düşecek
Olgunlaşmış tohum kesesi
Tohum kesesini kesin. Bu kesit aynı Kiwi'ye benziyor.Küçük siyah lekeler tohumdur.
Kesenin içini oyup meyve özütünü bir kepçe yardımı ile alın
İçinde tohum çekirdeklerinin olduğu meyve özütü tabağa yayılır
Meyve özütünün üstüne çıkana kadar tabağa su doldur. Kötü tohum adayları suyun yüzeyinde çıkacak.
Geri kalan sağlam tohum çekirdekleri için meyve özütünü başka bir tabağa taşı. Sağlam tohumları nakliye ettiğinden emin ol.
Tabağın içindeki suyu süzüp tohumları elde etmek için bir kağıt havlu yardımcı olabilir
Tohumları kapaklı bir kaba hazırladığın toprağa hafifçe yay ve sonra ince bir tabaka kumlu toprak ile üstünü ört ve fısfısla.
Kabın kapağını toprağın nemli kalması için kapalı tut....arada havalandır-her gün bir kez. Nem mantar yapabilir.
Kabı tohumun ihtiyacı olan ışıklı ve ılık ortama taşı
7. ay
7 ay sonra kabın kapağını artık aç.
15. ayda iki gövde halini aldıktan sonra uygun boy üretim kabına naklet
21. ayda 10cmlik saksıya naklet
5. yılda artık çiçeklenmesini bekleyebilirsiniz....
**(Epiphyllum Society of America sayfasından çeviri yapılmıştır)

3 Nisan 2014 Perşembe

Sukkulent Köşesi

Onları minik çelikler halinde yıllar önce edinmiştim. İstanbul'da apartmanda yaşarken kimi pencere önünde kimi balkonda büyüdüler. Derken balkondan bahçeye, saksı içinde iki yaz, iki kış geçirdiler. Zaman zaman yağmurdan, dondan zaman zaman sıcaktan muzdarip oldular. Ama büyüyüp geliştiler de....Sonunda onları bahçenin bir köşesinde hazırladığımız 2x2 ebadında sukkulent yatağına transfer etmeye karar verdim. Hazır da bahara girmişken....Önce bir kaç işlem ile sukkulent yatağını hazırladık. 18 çuval bahçe toprağı, 6 çuval kaktüs toprağını birbirine harmanlayıp yaydık. Seçtiğim sukkulent türleri yaşadığımız coğrafyanın kış iklimine (yağmur ve don) maximumda dayanabileceğini düşündüğüm dayanıklı türlerdi. Renk ve dokusunu daha çok sevdiğim echeveria sedum crassula ve kaktüs gibi türleri bu sebepten kullanmadım. Sonra bitkileri diktik. Ardından hem dekor amaçlı hem de ilerde topraktan çıkabilecek yabani otları engellemek amaçlı lav taşı ile toprağın üstünü kapattık. Yaklaşık 3 çuval lav taşı harcadık. 
Heyecanlı ve yorgun bir gündü. İşlem sonrası bir de denetlendik :)
*Kullandığım türler : Agave, Aloe, Sedum, Aeonium, Mesemb, Cotyledon, Grapto..


 boş hali
 Sedum palmerii
 xGraptoveria Fred Ives
 Aeonium lancerottense
 Cotyledon orbiculata
 xGraptosedum Francesco Baldii
 Agave striata Nana
 Gasteria carinata
 Aloe jucunda
Gasteria liliputana
xGraptosedum 'Bronze'
En arkada hemen duvarın dibinde kocaman bir Aeonium schwarzkopf




Meraklı kedim Hacer henüz bitmiş sukkulent yatağını kontrol ediyor :)