29 Ocak 2010 Cuma

Aynı Sevgiyi Paylaşanlar

Araştırmaya başladığımdan beri hep merak ettiğim bir soru vardı. Benim gibi başka kaktüs ve sukulent severler var mıydı? Bitki ve bilgi alışverişi yapabileceğim bu sevgiyi paylaşacağım kimseler veya bir sosyal ortam var mı diye araştırmaya yanı başımdaki en yakın kaynaktan internetten başladım. Evet yalnız değilmişim! Çok sevindim. Çünkü ülkem kaktüs ve sukulente daha yabancı sanıyordum. Bu anlamda kurulmuş birkaç sanal ortam grubu ilgimi çekti. Türkiye Kaktüs ve Sukulent Derneği'ne önderlik eden kişiler bir google grup kurmuş, bu google gruba hemen üye oldum. İki yıl sonra da dernek kuruldu. Ben de Türkiye Kaktüs ve Sukulent Derneği'nin ilk üyelerinden biri oldum. Bu araştırmam sayesinde Türkiye'de yıllarını ve gönüllerini kaktüs ve sukulente vermiş koleksiyonerleri, duayenleri tanıma, benim için zevkli olan bu sevdaya nasıl başladıkları ile ilgili hikaleyeleri öğrenme ve deneyimlerinden bilgilerinden yararlanma fırsatı buldum. Koleksiyonlarını gördüm ve inceledim. Türkiye’deki kaktüs serası sahipleri ile tanıştım. Hatta yurtdışına, Hollanda’ya gidip Avrupa’nın en büyük sukulent koleksiyoneri olan Mr. Cok Grootscholten ile tanışma fırsatı buldum. Bu sayede aynı ortak paydada buluştuğum kaktüs ve sukulent severlerle bitki değiş tokuşu, çelik alışverişi yapma fırsatı da elde ettim. Ama hep araştırdım ve hala araştırmaya da devam ediyorum. Dünyanın her yerinden aynı sevgiyi paylaşan insanlarla arkadaşlıklar kurdum. Sukulentler bana dostlar kazandırdı.

24 Ocak 2010 Pazar

Sukulent Sevdam

Bitki ve doğa sevgim yeni değil. Çocukluktan bu yana genlerime aşılanmış bir sevgi bu. Kendimi bildim bileli kedimiz köpeğimiz olmuştur. Muhtemelen kaktüs ve sukulent sevgim aileden geçmiş olabilir. Çocuktum ve hatırlıyorum ki, hoyalar, yılbaşı kaktüsleri, mammilarialar anneannemin ve annemin evinin en çok ışık alan camını ya da salonda köşe sehpasını süslerdi.

Günlerden bir gün, yıl 2003, tatile gittiğimiz Fethiye’de, saksının içindeki o etli sulu küçük yaprakların sevimli sempatik ve sağlıklı duruşu dikkatimi çekmişti. İçimden, bulunduğu saksıdan bir çelik koparmak geldi. Saksının sahibinden izin istedim. Köküyle tutam tutam avcuma bıraktı. “Bu bitki hemen tutar, çabuk çoğalır” demişti. Çok mutlu olmuştum. İsmini cismini sordum, o kadarını bilemiyormuş. Ben bilip öğrensem daha iyi olacaktı. Ve tabi bu güzel bitkinin adını bir süre sonra araştırıp öğrendim : Sedum sarmentosum!
Temsili resim www.sedum.cz sitesinden alınmıştır.


Bundan sonra çevreme daha bir arar gözlerle bakmaya başladım. Gözlerim hep kopup yere düşen var mı diye, mahalledeki komşuların cam ya da balkonunu tararken, daha sonrasında kendimi alışveriş marketlerinin bitki reyonlarında, Türkiye’deki kaktüs seralarında alışveriş yaparken, ya da bilgisayarın başında yurtdışındaki seralardan sipariş verirken buldum.

Ve yıl 2009 sanırım topladığım çeşitlerle artık ben bir sukulent koleksiyoneriyim!!

Bu bitkilerin doğası, gelişimi, üretimi, bakımı, çiçekleri, binlerce çeşidi, alt çeşitleri, türdeşleri ve hybridleri, anavatanı, Latince isimleri, zararlıları, hastalıkları ve bakımını öğrenmek, bitkilerimi fotolayarak bir arşiv oluşturmak, seven, ilgilenen, dostlarla veya koleksiyonerleri ile çelik paylaşmak, daha pek çok başka türleri öğrenerek koleksiyonuma nasıl dahil edebileceğimi araştırmak sukulent sevdamı tamamlayan diğer parçalar.

21 Ocak 2010 Perşembe

Sukulent nedir?

Sukulent nedir?
Gövde veya yapraklarda yer alan etli dokulardaki su hücreleri ile su tutma ve biriktirme özelliğine sahip, doğal ortamlarına uyum amacıyla uzun bir evrimsel gelişimin sonucu ortaya çıkmış bir bitki türüdür. Tüm sukulentler kaktüs değildir ancak tüm kaktüsler sukulenttir ve bu familya altında sınıflandırılırlar. Sukulentlerin yaşam alanlarında (yarı-çöl) bir miktar su bulunmalıdır. Tam çöl özelliği gösteren ortamda sukulent yaşamaz.
Echeveria Mauna Loa