Sizlerle paylaşacağım tohum macerası ilk tohum denemem olup, Asclepideceae ailesine ait Ceropegia sandersonii ve Rhytidocaulon macrolobum cinslerinden elde ettiğim tohumlardır. Bu iki cinsin tohumlarını taşıyan bir tohum kapsülü vardır ve bu kapsülün içinde gelişir. Belli bir olgunluğa geldiğinde kapsül, aynı doğada olduğu üzere, kendiliğinden patlar ve tohumlar etrafa uçuşarak uygun koşulların oluşması ile yeni bir hayat oluştururlar.
Tohum kapsüllerine örnek foto.
"Rhytidocaulon macrolobum"
"Ceropegia sandersonii"
Tohum kapsülünün kendiliğinden patlaması akabinde dikim de söz konusu olacaktır. Tohum kapsülünün patlaması bitkinin bulunduğu ortamın ısısına göre hız kazanır. Bahar aylarının sonunda, mesela Nisan ayında oluşmuş bir tohum kapsülü Haziran ortasında olgunlaşır ve patlar. Bitki sera ortamında ise; bitkinin bulunduğu ortam ısısı ayarlanıp ısı arttırılabilirse tohum kapsülünün patlaması ve tohumların ortaya çıkması hızlandırılmış olur.Bazı bitkiler tohumlarını rüzgarla dağıtırak ürerler. Bunun için tohumun ya bir kanat formuna veya paraşüt benzeyen bir oluşuma ihtiyacı vardır. Tüylü paraşüt kısım doğada rüzgarın da etkisi ile uçuşarak tohumun dağılmasını sağlar ki özellikle kurak ve yarı kurak coğrafyalarda tohumların tüylü ya da kanatlı olması bu yüzdendir.
Kapsülden çıkan tohum paraşüt tohum sınıfına girer (Dispersal seed). Tohum, paraşüt oluşumunun ucunda çok belirgin kuru kabuk şeklindedir.
Bitki türlerine göre tohumlar taze ekilmelidir. Mesela echeveria tohumlarının taze ekilmesi gerektiğini biliyorum. Kaktüs ailesinin tırmanıcı sarılıcı bir üyesi olan Epiphyllum tohumu taze ekilmelidir. Asclepiad ailesine bağlı bazı cinslerin tohumları bekletilmeden tazeyken ekilmelidir. Bazı türlerin tohumları ise uygun saklama koşulları ile saklanmakta ve ekilme dönemi geldiğinde ekilmektedir. Bu nedenle tohum ekmeyi düşündüğünüz bitkinizin dikmeden önce hangi yöntemi tercih ettiğini araştırmalısınız. Aksi durumda tohum ekme başarısız olacaktır.
Tohum için hazırlanmış kabın altının delik olması tercih edilir. İhtiyacımız olan toprak, kumlu ve geçirgen olan kaktüs toprağıdır. Ekilecek tohum toprak yüzeyinin bir kaç mm altına hassas biçimde belli aralıklarla; örn: 5'er cm aralıkla yerleştirilmelidir. İşlem sonrası sulama tercihi, toprak yüzeyi fısfıslanarak ya da içinde iki üç parmak su konmuş daha genişçe bir kaba tohum kabını yerleştirerek altındaki deliklerden suyu çekmesini bekleme şeklindedir ki, benim de tercihim bu şekildedir. Böylelikle hassas biçimde dikilmiş minik tohumlar yerlerinden oynatılmamış olur. Toprağın kuruma aralığına göre su verme işlemi tekrar edilir. Tohumlar filiz verene ve belli bir olgunluğa ulaşana dek toprağın "ıslak değil" ama "nemli" kalması sağlanır. Tohum toprağı bir miktar nemli tutulması nedeniyle yüksek ihtimal olan mantara(fungus) maruz kalabilir. İlk dikim sonrası bir iki sulamada suya küçük bir miktar mantar ilacı ilave etmeyi tercih ederim.
Benim tohumlarım, gölge filesi ile gölgelenmiş sera ortamında Mayıs başı ekildi. 3-4 hafta içinde filizler patlayarak mevcut boyutuna geldi. Gövdenin bir süre daha gelişmesini ve köklerin kuvvetlenmesini bekledikten sonra uygun çaptaki üretim saksılarına aktaracağım. Bu aşamaya geldiğinde blogtan paylaşmaya devam edeceğim.